PUB - Publikationen an der Universität Bielefeld

Bu makalede, Türk psikolojisindeki iktidar-bilgi üretim ilişkilerini ortaya koymak amacıyla, Kürtlerle ilgili az sayıdaki akademik çalışmaların kullandığı dil ve söylemi inceliyoruz. Bu amaçla, 2000-2019 yılları arasında Kürtler üzerine yazılmış psikoloji tezlerini tematik analize tabi tutarak, Türk psikolojisinin Kürtleri nasıl ele aldığını ve sorunsallaştırdığını araştırdık. Ön bulgular, tezlerin niceliksel olarak Türkiye'de ‘Barış Süreci’ olarak bilinen sosyal değişim döneminde yoğunlaştığını (yani 2009-2015) ve tezlerin konu, yöntem ve içerik çeşitliliği barındırdığını gösterdi. Bu nedenle analizin ilk aşamasında 3’ü Barış Süreci öncesi döneme, 15’i Barış süreci dönemine ve 14’ü Barış süreci sonrası döneme denk gelen toplam 32 tezi değerlendirmeye aldık. Tematik analiz sonuçları, Kürtlerin ağırlıklı olarak sırasıyla ‘Kürt Meselesi’ ve ‘Kürtlüğü Tanımlamak’ kategorileri içinde tartışıldığını gösteriyor. Kürt Meselesi kategorisi sırasıyla Devlet Baskısı/Zulmü, Türk-Kürt İlişkileri, Kürt Sorunu/Problemi ve Çatışma ve Şiddet temalarından oluşuyor. Öte yandan, Kürtlüğün Tanımlanması kategorisi sırasıyla Kürtler, Yoksayılanlar, Etnokültürel Azınlık ve Alt Grup temalarından oluşuyor. Bu makalede, elde ettiğimiz temalardan ve bunların değişen siyasi atmosfere göre zaman içindeki dönüşümünden örneklerle sonuçların daha ayrıntılı bir resmini çiziyoruz. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki hegemonik Türklük söylemi (yani Türklük sözleşmesi) ışığında iktidar ile devlet ve bilgi ile akademi arasındaki ilişkiyi irdeliyoruz.